Kanser hastaları için “uzaktan görüntülü muayene” dönemi
4 mins read

Kanser hastaları için “uzaktan görüntülü muayene” dönemi

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kısa süre önce devreye alınan yeni sistem, özellikle şehir dışından gelen veya yatağa bağımlı olan hastalar için evlerinden çıkmadan işlemlerini halledebilecekleri önemli bir kolaylığı sağladı.

Sistemin işleyişine ilişkin açıklamalarda bulunan Tıbbi Onkoloji Kliniği İdari Sorumlusu, İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Karaçin, bunu ilk olarak Covid-19 salgını ile mücadele döneminde bazı hastalar için “teletıp” uygulaması olarak kullandıklarını, hastalardan hizmetin devam etmesine yönelik talepler aldıklarını anlattı.

Sağlık Bakanlığının sistemin altyapısını oluşturduğunu, bu hizmetin sunulmasına ilişkin yönetmelik düzenlemelerini geçen aylarda yayımladığını anımsatan Karaçin, bu altyapıyla birlikte uzaktan görüntülü görüşme ile sağlık hizmetini tüm tıbbi onkoloji hastaları için resmi olarak uygulamaya başladıklarını bildirdi.

RANDEVULAR MHRS ÜZERİNDEN ALINIYOR

Doç. Dr. Karaçin, “Kanser tanısı alan hastalar, normalde tıbbi onkoloji birimine MHRS veya ALO 182 üzerinden randevu alarak gelebiliyorlardı. Artık kanser tanısı olan hastalar, MHRS üzerinden hastanemiz tıbbi onkoloji bölümüne uzaktan hasta muayenesi randevusu da alabiliyorlar. Bu uygulamada MHRS’den uygun tarih, saat için randevu veriliyor ve hastanın telefonuna görüntülü muayene linkinin yer aldığı bir SMS iletiliyor.” diye konuştu.

Hastaların bu linke tıklayıp kamera-mikrofon erişim iznine onay vermesinin ardından belirlenen tarih ve saatte ilgili doktora görüntülü ve sesli olarak muayene olduğunu aktaran Karaçin, bu sistemin özellikle şehir dışından gelen hastalar için ciddi bir kolaylık olduğuna dikkati çekti.

YATALAK KANSER HASTASI EVDEN ÇIKMADAN MUAYENE OLDU

Doç. Dr. Cengiz Karaçin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sistemi uygulamaya başladıktan sonra hastalar için çok faydalı olduğunu da gördük. Örneğin, İstanbul’dan, kanser tanısı alan, 80 yaşın üstünde ve hastalığı kemiği tuttuğu için yürüyemeyen bir hastamız hastaneye ancak ambulansla gidip gelebiliyordu. Uzaktan görüntülü muayene randevusu alarak bize ulaştı. Muayene görüşmesinde, e-Nabız’dan patoloji raporlarını, ilaçlarını, İstanbul’da uygulanan tedavisini inceleyebildik ve uygun tedavinin yapıldığını gördük.

Hastamızın ağrı problemi vardı, tek doz kullandığı ilacı günde üç defaya çıkarabileceğini görüntülü muayenede söyledik. Böylelikle sıkıntısını çözmüş olduk. Hastamızın ayrıca ek bir ağrı kesici ihtiyacı olursa bunu da reçete ederek kendisine gönderebileceğimizi ilettik. Böylelikle hastamız evinden çıkmadan, ambulans talebinde bulunmak zorunda kalmadan tedavisinin düzenlenmesini sağlamış oldu.”

“TETKİK SONUÇLARINI DA DEĞERLENDİRİYORUZ, REÇETE YAZABİLİYORUZ”

Karaçin, hastaların bu sistemle hastaneye gelmelerini gerektirmeyen birçok işlemini kolayca çözebildiğini belirterek, “Örneğin, kontrol tetkiki, görüntüleme gerekmeyen bir hastanın, süresi dolmuş ilaç raporunu hastaneye gelmeden tekrar çıkarabiliyoruz, reçete yazabiliyoruz. Hastanede tetkiklerini yaptırmış, tomografisini çektirmiş bir hastanın tetkik sonuçlarını da uzaktan görüntülü muayene ile değerlendiriyoruz.” bilgisini verdi.

Sistemin sadece takip hastaları değil, aktif kemoterapi alan kanser hastaları için de önemli bir kolaylık olduğunu dile getiren Karaçin, şöyle devam etti:

“Kemoterapileri hastalarımıza vermeden önce kan tetkiklerine bakıyoruz ve bazen kan değerinde düşüklük görüldüğünde tedaviyi o gün vermeyip erteliyoruz. Mesela Amasya’da yaşayan bir hasta, tedavisi için 2-3 haftada bir hastaneye geliyor. Bu sistem yokken kan tetkikini Amasya’da yaptırıp, buraya geldiğinde kan değerlerindeki düşüklük nedeniyle tedavi almadan geri dönebiliyordu. Bu hastamız artık tetkik sonuçlarını uzaktan görüntülü muayene ile doktoruna gösterip kemoterapi almaya gelip gelmeyeceğini öğrenebiliyor.”

Doç. Dr. Cengiz Karaçin, “Bu uygulama, hastalar için devamlı hastaneye gidip gelmelerinin önüne geçerek büyük bir avantaj sağlıyor. Sürekli hastanenin kalabalık ortamına girmelerini de önlemiş oluyor. Aynı zamanda hastaneye gelen hasta sayısının azalmasıyla hastanedeki yükün de azalmasına fayda sağlayacağını düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir